ALİMİN KALBİ CAHİLİN DİLİ

Editör: Batı Türk Haber
20 Aralık 2020 - 13:50

Dil insanoğluna verilmiş en önemli ayrıcalıktır desek abartmış olmayız herhalde. Dünya lezzetlerini tadabilmek bir yana, kendimizi ifade edebilmemizin aracıdır dil. Tada, sevgiye, muhabbete giden yoldur bu duyu organımız. Ancak acı, ekşi ve tatlıya son derece hassas olan bu organın kullanımı da bir o kadar hassasiyet gerektirir. Acıyı ne kadar algılamakta maharetliyse, karşısındakine de en büyük acıyı, felaketi yaşatmakta o kadar ustadır. Üstelik bununla da kalmaz, belki biraz gecikmeli de olsa sahibine de en katmerli bir acı fatura yaşatır nihayetinde. İnsanoğlu eli, beli gibi bu organından da çok çekmiş olmalı ki dil ile ilgili söylenmiş çok söz duymak, görmek mümkündür. Bakınız internette bile o kadar çok söz varki dil ile ilgili burada yazmamız sayfalar alır. Ama bunlardan bazılarını paylaşmak isterim sizlerle
- Dizginsiz dil bela getirir.
- Kişi dilinin altında gizlidir.
- Aklı kıt olan dilini tutamaz.
- Kullandıkça keskinleşen tek alet dildir.
- Dilin düşünceden önce hareket etmesin.
- Başların belası dillerden gelir.
- Dil yarası ok yarasından daha şiddetlidir.
- Dil cismi küçük yırtıcı bir aslandır onu sağlam bağla.
- İnsanın kalbi sandık, dudakları kilit, dili anahtar olmalıdır.
- Dili ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
- Dil vahşi hayvana benzer bir kere bırakırsan bir daha yakalayamazsın.
- Dil keskin bir kılıçtır nasıl keseceği bilinmez. Söz döndürmesi kolay olmayan ok gibidir.
- Cahilin kalbi ağzında, akıllının lisanı kalbindedir.
Evet dil insanoğlunun vazgeçilmezidir. Ancak doğru kullanılmadığında da başının belasıdır. O nedenle bir konuşmadan önce, bin düşünmek gerekir. Özellikle öğretmenlerin, akademisyenlerin ve topluma rol model olan kişilerin bu konuda çok daha hassas olması gerekir. Cahil birinin düşünmeden sarfedeceği bir söz belki birçok kişiyi şaşırtmayabilir. Ancak mesleği insan yetiştirmek, eğitim olan kişilerin sarfedeceği sözler hassasiyetle akıl süzgecinden geçirilmiş olmalıdır. Bırakınız sözleri, davranışları ile bir bütün olarak topluma örnek olmalıdır. Dolayısıyla çok yakın zamanda bir akademisyenin “üniversiteler fuhuş yeri” (bu sözü burada yazmak zorunda kaldığım için sizlerden özür diliyorum) şeklindeki görüşü tam anlamıyla bir hayal kırıklığı, tüm eğitim camiası için de utanç vericidir. Bu sözün akıl ve vicdan süzgecinden geçirilmediği açıktır. Bu söz incitici, üzücü, itham edicidir. Daha üzücü olan ise çocuklarımıza, topluma örnek olması gereken ve yine bir eğitim kurumunda görev alan bir kişinin ağzından çıkmış olmasıdır. Milyonlarca evladımızın eğitim aldığı kurumları bu tarz ahlaka, edebe uymayan kavramlarla bir araya getirmek eğitimcilere asla yakışmaz. Kaldı ki öğretmenler, akademisyenler bir toplumun aynası, rol modelleridir. Onların derdi kırmak, dökmek değil bilgi, sevgi, çare, rehber olmak, gönül yapmaktır. O nedenle arif olan için bu yazımı Hazreti Mevlana’nın şu sözleriyle tamamlamayı uygun gördüm;
- Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; Çünkü söz yürekten gelir dilden çıkar.
- Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden, bari bir gönül yıkılmasın dilinden.
YORUMLAR